Aydının Söke ilçesinde öz çocuklarını öldürüp gömdüğü öne sürülen şahsın yargılandığı davaya devam edildi. Sanığın oğlu Vefa Keskin, "Annemin pişmanlık yas
Aydının Söke ilçesinde öz çocuklarını öldürüp gömdüğü öne sürülen şahsın yargılandığı davaya devam edildi. Sanığın oğlu Vefa Keskin, "Annemin pişmanlık yasasından yararlanıp itirafçı olmasını istiyorum" dedi.
İstanbul Arnavutköy ile Aydının Söke ilçesinde yılın farklı dönemlerinde yaşamını sürdüren Keskin ailesiyle ilgili çarpıcı iddialar, 2021 yılında gelen bir şikayetle gün yüzüne çıktı. İddiaya göre baba Hüseyin Keskin, 2003 yılında henüz 1,5 yaşındaki oğlu Armağan Keskini döverek öldürdükten sonra cesedini gömdü. Bu olayın ardından başlayan soruşturma, farklı yıllara yayılan ve yeni ölümleri kapsayan bilgilerle derinleşti. 2006 ve 2013 yıllarında da benzer ölümler yaşandığı öne sürülürken, bazı vakaların ise yıllarca gizlendiği ifade edildi. 2004te İstanbulda yaşanan başka bir şüpheli ölüm olayı ile ilgili olarak yapılan mezar incelemeleri de dosyaya dahil edildi. Soruşturma kapsamında geçen yıl Sökenin Demirçay Mahallesinde bulunan mezarlıkta iki çocuk mezarı Adli Tıp Kurumu uzmanları eşliğinde açıldı. Yapılan otopsi ve analizler sonucu kız bebeğin kafa travması ve iç organ hasarı nedeniyle hayatını kaybettiği belirlendi. Erkek bebeğin ölümü ise dış müdahaleye bağlı zorlamalı ölüm olarak kayıtlara geçti. Türkiye genelinde yankı uyandıran trajik olayla ilgili açılan davanın görülmesine Sökede devam edildi. Mahkeme heyeti, davayı 26 Haziran tarihine erteledi.
"Bu davanın açılması bir mücadeleydi"
Sanık Hüseyin Keskinin oğlu Vefa Keskin, 2021 yılında dava açılması için mahkemeye başvurduklarını ancak dava sürecinin başlatılmadığını belirterek, şimdi dava sürecinde olunmasının kendisi için bir kazanım olduğunu ifade etti. Keskin, "Her zamanki gibi karşımda her şeyi inkar eden, Bilmiyorum, hatırlamıyorum deyip üç maymunu oynayan bir ailem vardı. Tek başıma aileme karşı mücadele veriyorum. Her türlü suçlamaya, iddialara, iftiralara karşı ben öldürülen kardeşlerimin hakkını aramaya devam ettim. Bugün kardeşlerimle ilgili ilk duruşmaya katıldık. İlk duruşmaya katılabilmek de benim için büyük bir başarıydı. 16 kardeşiz, 8 kardeşimin ölümü var. 7 tanesi net, 8inci de annemin 17nci çocuğu ve düşük yapmıştı. Mahkemede bu düşük yaptığını hatırladığını söylüyor da, doğup öldürülen ya da ölü doğan çocuğunun ne zaman doğduğunu nasıl hatırlamıyor bunu anlamıyorum. Babam Hüseyin Keskin de kendisinin karşısında olan ve desteklemeyen herkese bir çamur atıp karalamaya çalışıyor. Mahkemelerde hakim ve savcıları satın alabilme gücümün olduğunu düşünüyor. Adli tıp uzmanlarına raporu benim para karşılığında yazdırabileceğimi iddia ediyor. Bugün annem hakkındaki denetimli serbestlik kaldırıldı. 2021 yılında ben şikayette bulunduğumda babam hakkında Soruşturmaya yer yoktur kararı çıkmıştı. 2016da şikayetçi olduğumuzda da 2022ye kadar dosya açılmadı. Bu durum fırtına öncesi sessizlikti. Şu anda bu karara sevinebilirler ama ben en ağır cezayı almaları için hukuki sürecime devam edeceğim. Bu konudan hiçbir zaman vazgeçmedim, bundan sonra da vazgeçmeyeceğim" dedi.
"İtirafçı olmasını istiyorum"
Annesi Ceyhan Keskinin itirafçı olmasını istediğini belirten Keskin, "Annem, üzerindeki denetimli serbestliğin kaldırılmasına sevinerek babamı savunmaya devam ediyor. Kendisine buradan sesleniyorum. Bu adamın mağdurusun. 3 kardeşle bu adamın yanına kaçtın. Bu adam senin ablanla evlendi. Sen bu adama 17 tane çocuk doğurdun. Bu adamın mahkemede kullandığı ifade, Keşke benim yüzlerce çocuğum olsaydı diyor. Bu adam seni ne kadar sevdiğini söylerse söylesin sevgiyle alakası olmadığını açıkça görmen lazım. Mahkeme süreci tamamlanmadan pişmanlık yasasından yararlanabilir. Annem de eziyet gördüğünü ispatlayamazsa tabii ki yardımcı olurum. Vicdanının sesini dinleyip onca öldürülen çocuklarından sonra yaşayanların kıymetini bilebilmek ve onların yanında durabilmesi adına en az cezayı alabilmesi için pişmanlık yasasından yararlanıp itirafçı olmasını istiyorum" diye konuştu.