Pakistanın 1960 İndus Su Anlaşmasına göre kontrolü elinde tuttuğu Indus Nehrinin yatağındaki Tarbela Barajı, Hindistanın anlaşmayı askıya almasının ardında
Pakistanın 1960 İndus Su Anlaşmasına göre kontrolü elinde tuttuğu Indus Nehrinin yatağındaki Tarbela Barajı, Hindistanın anlaşmayı askıya almasının ardından havadan görüntülendi.
Hindistanın Cemmu ve Keşmir bölgesinde geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen ve 26 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırı sonrası Pakistan ile yaşanan gerginlik sürüyor. Hindistanın olayın ardından Pakistanı suçlayarak, 1960 İndus Su Anlaşmasını askıya alması, Pakistan tarafında tepkiyle karşılanırken, İslamabad yönetimi, İndusta su akışına yönelik herhangi bir girişimin, savaş nedeni sayılacağını belirtiyor. İki ülke arasındaki su paylaşımını düzenleyen anlaşmanın askıya alınmasının ardından gözler Indus Nehrine çevrilirken, Pakistanın nehrin yatağındaki Tarbela Barajı havadan görüntülendi.
Anlaşmaya göre, 3 batı nehri Pakistanın kontrolüne geçti
Pakistan ile Hindistan arasında Dünya Bankasının aracılığıyla 1960 yılında imzalanan İndus Su Anlaşması, Indus Havzasındaki 6 nehri iki ülke arasında paylaştırdı. Hindistan, 3 doğu nehrini (Ravi, Beas ve Satlec) alırken, Pakistan ise 3 batı nehrinin (Indus, Jhelum ve Chenab) kontrolünü sağladı.
Nehirlerin akışlarını engellemek yasak
Anlaşmaya göre, Hindistan Pakistanın kontrolündeki batı nehirlerini hidroelektrik enerji üretimi gibi tüketici olmayan amaçlar için kullanma ve sınırlı tarımsal sulama yapma hakkına sahip, ancak Pakistana önceden teknik detayları sunmak ve itirazlar varsa birlikte değerlendirmek zorundadır. Anlaşmada, batı nehirlerinin akışlarını engellemek veya yönlendirmek ise yasak olarak belirtiliyor.
Hindistan Pakistanı teröre destek vermekle suçlamıştı
Hindistan salı günü gerçekleştirilen saldırının ardından Pakistanı teröre destek vermekle suçlamıştı. Hindistan hükümeti, Güvenlik Kabinesi Komitesi (CCS) Toplantısının ardından Pakistan ile 1960 İndus Su Anlaşmasını askıya almıştı. Pakistanın terör örgütlerine desteği kalıcı olarak sonlandırana kadar anlaşmanın yeniden yürürlüğe girmeyeceği ifade edilmişti.