CHP Denizli İl Başkanı Ali Osman Horzum, 14 Mayıs seçimlerinde usulsüzlük yaptıkları iddiasıyla bir sandık kurulu başkanı, bir polis memuru ve bir Denizli Büyükşehir Belediyesi çalışanı hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
CHP Denizli İl Başkanı Ali Osman Horzum, 14 Mayıs seçimlerinde usulsüzlük yaptıkları iddiasıyla bir sandık kurulu başkanı, bir polis memuru ve bir Denizli Büyükşehir Belediyesi çalışanı hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı. Horzum, şunları söyledi:
"BU KADAR YANDAŞLIK, TARAFÇILIK OLMAZ"
,
"Değerli Denizli halkı, hepinizin malumu 14 Mayıs’ta bir seçimi yaşadık. Seçim milletvekilliği seçimi için bitti fakat Cumhurbaşkanlığı seçimi için 1. tur olarak kabul edildi çünkü yüzde 50 1 oy alınamadı. Öncelikle bu seçim sürecinde emek veren, bizlere gönül vermiş tüm halkımıza çok teşekkür ediyorum. Denizli halkına ayrıca teşekkür ediyorum bu seçimin Denizli’de kazananı Millet İttifakıdır, Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Bunun yanında kamudan beklediğimiz o güveni göremedi Denizli. Özellikle bugün buradayız çünkü 3 adet ayrı ayrı suç duyurusunda bulunduk ve maalesef bu suç duyurusunda bulunduğumuz kişiler kamu görevlileridir. Öncelikle Hürriyet Ortaokulu’nda görev yapan sandık başkanı arkadaşımız hakkında 7 ayrı tutanak tuttuk onun. Bu kadar işgüzarlık, bu kadar bir yandaşlık, bu kadar tarafgirlik olamaz. Sandık başkanlarının asli görevi sandıkta atılan oyların tarafsızlığını ve onların sükûnetle güvenlik içerisinde atılmalarını, milletin hür iradelerinin sandığa yansımasını sağlaması gerekirken tam aksi bir tutum içerisine girmiş sanki bir partinin bir iktidar partisinin bir çalışanı gibi bir yetkilisi gibi gidip başkalarının yerine oy kullanmaktan tutun, sandık görevinden kalkan kişinin yerine yine iktidar partisinin müşahidini yemin dahi ettirmeden oraya sandık görevlisi olarak atamasına kadar yetkisi olmadığı konularda o kadar çok çalışmıştır ki, kendisinden bugün suç duyurusunda bulunduk, şikayetçi olduk. Aynı şekilde Pamukkale İlçe Seçim Kurulu’na da bunu bildirip bu görevlinin bir an önce sandık başkanlığından alınmasını 28 Mayıs’ta görev yapmamasını sağlayacağız ve bu işin sonunu bırakmayacağız.
"28 MAYIS'TA BÖYLE BİR UYGULAMAYLA KARŞILAŞMAK İSTEMİYORUZ"
Yine aynı şekilde, bu okulumuzda kamu görevlisi polis arkadaşımız, bizim can ve mal güvenliğimizden sorumlu olan bizleri huzur ortamında yaşamamızı sağlaması gerektiren bir polis arkadaşımız ‘oy kullanamaz’ ibaresine rağmen o sandıkta oy kullanmıştır. Emniyet teşkilatı emin olun bu dönemde tabi ki tenzih ettiklerimiz var ama Denizli’de sınıfta kalmıştır. Sandıklar açılıp sayımlar yapıldıktan sonra oy çuvallarının ilçe seçim kurullarına teslimlerinde görevlileri almayıp sandıktan çuvalları alıp ‘biz götüreceğiz’ deme cesaretini göstermişlerdir. Bu tamamen hukuksuzdur, tamamen kanuna aykırı bir uygulamadır. 28 Mayıs’ta böyle bir uygulamayla karşılaşmak istemiyoruz.
"ÜLKEYİ TEKRAR YAŞANABİLİR KILACAĞIMIZDAN EMİNİM"
Üçüncü olarak da Necip Fazıl Kısakürek İlköğretim Okulu’nda, Büyükşehir Belediyemize ait bir araçla, yaşlı bakım hizmetine bakan bir araç o gün için teşekkür ediyoruz kamu görevidir hastalarımızı ve engelli arkadaşlarımızı ağabeylerimizi buraya taşıdılar. Oy kullanmalarını onların da iradelerinin sandığa yansımasını sağladılar fakat bu arkadaşımızda getirdiği o hasta insanların, o hakikaten engelli vatandaşlarımızın yerine defalarca sandığa girerek, onların elinden alarak mührü kendisi oy basmıştır hatta bu olayın videoları da basına yansımıştır. Hatta bir vatandaşımız ağlaya ağlaya anlatmıştır. Kendi hür iradesinin dışında kendisi beyan ettiği için açıkça söylüyorum; ben bir dahaki seçime ya yaşarım ya yaşamam ama tek hedefim vardı, tek amacım vardı o da Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermekti fakat bu şoför benim elimden mührü aldı, gitti Recep Tayyip Erdoğan’a oy bastı. 'Ben tekrar oy kullanmak istiyorum' diyerek hüngür hüngür ağlatmışlardır engelli kardeşimizi. Bu tür olayların 28 Mayıs’ta da yaşanmaması için emin olun her türlü önlemimizi alacağız her türlü çalışmalarımızı yapacağız ve biz 28 Mayıs’ta bu ülkeyi tekrar yaşanabilir bir ülke haline getirebileceğimize eminim."
