• Nevavprestij
GÜNCELHaber Girişi : 25 Ağustos 2021 23:19

Skandal uygulama: Yangın Mağduru Köylülere, Afet Borçlandırma Senedi İmzalatılıyor

Skandal uygulama: Yangın Mağduru Köylülere, Afet Borçlandırma Senedi İmzalatılıyor
Borçlandırma senetlerinde borç miktarı ve ne kadar faiz ödeneceği yazmamakta, yangınzedelere boş olarak imzalatılmak istendiği belirtiliyor.


Yangında evini, bağını, hayvanını kaybeden köylülere, TOKİ aracılığı ile “Afet Borçlandırma Senedi” imzalatılmak istendiği belirtildi.

Çağdaş Hukukçular Derneği sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Devlet, yangından zarar gören insanlara yapacağı yeni evler için, kredilendirme yoluyla yangınzedeleri bir de borçlu duruma sokmanın peşindedir.” ifadeleri kullanıldı.

Borçlandırma senetlerinde borç miktarı ve ne kadar faiz ödeneceği yazmamakta, yangınzedelere boş olarak imzalatılmak istendiği belirtiliyor.



ÇHD: Anayasa’da Geçen Sosyal Devlet İlkesine Aykırıdır

Çağdaş Hukukçular Derneği’nin açıklaması şu şekilde:

“Bilindiği üzere başta Manavgat olmak üzere ülkemizin çeşitli bölgelerinde, 28 Temmuz’da başlayan ve günler boyu süren, çok ciddi boyutlarda orman yangınları meydana gelmiştir.

Bu yangınlar sonucu yaklaşık olarak 132 bin hektar ormanlık alan, 25bin hektar da zirai alanın yandığı tahmin edilmektedir. Bunun yanı sıra birçok köylünün evi, ahırı, hayvanları, bahçesi, arı kovanları da yanmıştır.

Yangınlar daha sönmeden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ekipleri, bazı ağır hasarlı binaları yıktırmışlardır. Devletin yangına maruz kalan insanlara yardım etmesi, hem vicdanı bir görev olduğu gibi hem de devletin Anayasal yükümlülüklerindendir. Buna karşın yangın bölgesinde evini, bağını, hayvanını kaybeden köylülere TOKİ aracılığı ile “Afet Borçlandırma Senedi” imzalatılmak istenmektedir. Devlet, yangından zarar gören insanlara yapacağı yeni evler için, kredilendirme yoluyla yangınzedeleri bir de borçlu duruma sokmanın peşindedir. Bu borçlandırma senetlerinde borç miktarı ve ne kadar faiz ödeneceği bilinmemekte, yangınzedelere boş olarak imzalatılmak istenmektedir.

‘Afet Fonlarından Karşılanması Sağlanmalıdır’

Her şeyden önce bu tavır, Anayasa’da geçen sosyal devlet ilkesine aykırıdır. Her ne kadar yanan bölge “afet bölgesi” ilan edilmişse de 1959 yılında çıkarılan 7269 sayılı “Umumi Hayata Müessir afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun’, günümüz şartlarına uygun değildir. Genel afetle baş başa kalmış afetzedelere kredilendirme (yani borçlandırma) yoluyla ve TOKİ aracılığı ile ev yapmak, devletin temel sorumluluk alanlarından çekilmesi anlamını taşımaktadır. Tüm malını mülkünü kaybetmiş afetzedelere, üstelik Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yangın söndürmede kusuru açıkken, bankalara borçlandırma yöntemiyle konut yapmak, gerçek bir yardım olmamaktadır. Üstelik imzalatılmak istenen borç senetlerinde borç miktarı ve faizi de belli değildir. Bu sosyal hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşan bir durum değildir. Zaten 7269 sayılı Yasanın 40. maddesinde bu kredilere faiz işletilmeyeceği de hüküm altına alınmıştır.

Yangınzedeler; tarım alanlarını, meyve bahçelerini ve bunlardan elde edecekleri ürünlerini de kaybetmişlerdir. Tarım ve Orman Bakanlığı ise sadece köylülere bir yıllık ürün desteği vereceğini ilan etmiştir. Oysa ileriye dönük tazminat bedeli olarak, en az 10 yıllık ürün bedeli Bakanlık tarafından tazmin edilmelidir.

Yapılması gereken afetzedelere bir an önce, yörenin sosyal dokusuna uygun evleri ve kaybetmiş olduğu tarımsal üretim araçlarını nakdi ve ayni olarak Afet Fonlarından karşılanması sağlanmalıdır.”