Serdar KARCILIOĞLU önemli bir yazı kaleme aldı. Rakamların abartılğına dikket çeken Karcılıoğlu, durumun tam tersi olduğunu diel getirdi.
Serdar KARCILIOĞLU önemli bir yazı kaleme aldı. Rakamların abartılğına dikket çeken Karcılıoğlu, durumun tam tersi olduğunu diel getirdi.İşte o yazının tamamı:
Şimdi bayram öncesi tüm görsel ve yazılı basında otoyollarda trafik felç oldu, Bodrum girişinde kilometrelerce araç kuyruğu oluştu haberleri göreceğiz ancak bu abartının onda birinin dahi otellere yansımadığını üzülerek söylemek zorundayım.
Ülkemizde son yirmi yılın aşırı zenginleştirdiği bir kesim var ki bunlar sahil bandındaki sayıları genele göre çok küçük olan üst segment (luxury) otelleri dolduruyorlar ama orta direğin özellikle bayramlarda büyük bir coşku ile 9/10 gün tatil yapabildikleri orta ve alt segment otellerde 4 kişilik aileleri için yaklaşık 250-300 bin lira gibi bir parayı harcama imkânı olmadığından durum ne yazık ki böyle değil...
Sadece sırf otelim dolu gözüksün veya kasama sıcak para girsin diye maliyetlerinin çok altında ve zarar edeceğini bile bile promosyon yapan otellerde bir küçük hareket gözlemliyoruz ama bu enflasyonist ortamda neredeyse bitmiş tükenmiş ülke turizmimiz işte böyle bir mantıkla nereye kadar gider onu da kestiremiyoruz.
***
Sektörün çok büyük borç batağında olduğu mevcut tesislerin neredeyse hepsinin satılmayı beklediği bir gerçek ortada dururken ve her geçen gün katlanırken, çözüm üretme makamında olanların somut birtakım önlemler almak için çabalamak, zengin dünya gezginlerini ülkemize çekebilecek yeni hikâyeler yazıp bir an önce uygulamaya koymak yerine mevcut kaotik ortamı hiçbir şey yokmuş gibi gösterip her fırsatta pembe bulutlar pompalayan demeçler ile nereye kadar hangi meçhule doğru everileceğimizi düşünmek dahi istemiyorum.
Şimdi bakın, Kültür ve Turizm Bakanına göre her şekilde turizm gelirlerinde ve turist sayılarında rekor kırıyoruz. Ancak bu nasıl bir rekordur ki? Aynı oranda turizmcilerin kredi borcu yükünde rekor kırıyor! İflas etmiş ve/veya ucuna gelmiş otel sayıları rekor kırıyor! Satışa çıkarılmış otel sayılarında tüm zamanların en yüksek rekoruna ulaşılmış! Neredeyse otelini satmayı düşünmeyen yatırımcı kalmamış! Nasıl bir iştir bu anlayan varsa anlamayanlara anlatsın artık.
Bu arada biliyor musunuz birkaç gün önce Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayımlanan 2024 seyahat ve turizm gelişim endeksi (TTDI), En İyi Turizm Ekonomisi olan 10 ülke açıklandı listede Türkiye ne yazık ki bu en iyi 10 ülke arasına giremediği gibi yok.
***
Raporda sadece 29’uncu sırada yer alabilmiş. Yani TTDI ayıp olmasın diye neredeyse son sırada bir yer verebilmiş. Olsun bu da bir rekor zaten!
Tabi ki biz turizm profesyonelleri bir tespit yaparken ve o pembe bulutları eleştirirken bir bilim dalı olan turizmin gerçeklerini, bilimsel verilere dayanarak çözüm önerilerimizi de ortaya koyuyoruz.
Çözüm deyince öncelikle sahip olduğu; Deniz, güneş, kum üçgeninden öte tarihi ve kültürel değerleri, dünyanın en geniş mutfağı ile gastronomik değerleri, tüm Semavi dinlerin doğup geliştiği ve yayıldığı toprakları, iklimsel özellikleri kısaca eşsiz coğrafyası ile dünyada turizm yapılabilecek ilk sırada bir ülke olduğumuz gerçeğini bir köşeye koyalım.
İşte bu gerçekten hareketle siz bu değerleri masaya yatırıp topyekûn bir planlama yaparak mı, yoksa mevcudun geldiği gibi gittiği bir ortamı baz alarak mı pazarlama politikalarınızı belirliyorsunuz.
Bugüne kadar ilk mantığın öne alındığına hiç şahit olmadım. Bizden birisi geldi artık yeni bir milat başlar, bizi rakiplerimizin çok üstünde olan değerlerimizi baz alarak yeni hikâyeler yazar, bizi en üst kata çıkarır diye düşünmüştük ama hayallerimiz her ay ve yıl sonu turist kafası sayar bir noktaya evrildi.
Şimdi eğer topyekûn bir seferberlikle gerçek turizm verilerine ulaşmak istiyorsanız biz turizm profesyonelleri hazırız. Elimizdeki tüm bu teşhis ve tedavi yöntemlerini masaya yatırıp uygulamaya geçirelim. Turizmimizin nereden değil, nereye koşması gerektiğinin DNA’larını da çıkardık. Davetinizi bekliyor olacağız. Yokuş aşağı değil yokuş yukarı koşmalı turizmimiz.