Devrimci Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, 2021 yılı turizmini değerlendirerek 2022 yılı için öngörülerini paylaştı.
Devrimci Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, 2021 yılı turizmini değerlendirerek 2022 yılı için öngörülerini paylaştı.
Turizm Haber Merkezi'nin haberine göre turizm sektör çalışanlarının zor durumda olduğunun altını çizen Yahyaoğlu, işçilerin düşük ücretler ve ne kadar çalışılacağının belli olmaması nedeniyle sektör değiştirdiklerini vurguladı.
Kalifiye elamanların sektörden kaçması nedeniyle müşteri memnuniyetsizliklerinin arttığına dikkat çeken, patronların personel mutluysa müşterinin mutlu olacağının farkında olmadığını söyleyen ve 2021’in turizm işçileri açısından iyi bir yıl olmadığının altını çizen Yahyaoğlu, turizm sektörü çalışanlarının önemli bir kısmının Haziran ayından sonra işbaşı yapabildiğine dikkat çekerek şunları söyledi:
''Mart, Nisan ve Mayıs aylarını boş geçirdiler. Ücretler bakımından daha düşük, asgari ücretlerle çalıştılar. Otel ister 5 yıldız, ister 7 yıldız olsun en düşük ücretle satış yapan otelden daha fazla ücret vermediler. En düşük fiyatla satış yapan otel de asgari ücret civarında ücret verdi, geceliği 300-1000 Euro’ya satış yapan oteller de asgari ücret civarında işçi çalıştırdı. Ondan sonra da kalifiye eleman bulamıyoruz diyorlar. Bu ücretlerle kalifiye elaman bulamayacakları zaten çok açık. Asgari ücret civarında 5 ay çalışıp 7 ay boş kalan bir insan 12 ay boyunca asgari ücretin yarısı kadar bir para ile yaşamak zorunda kalır.''
Turizmde kalifiye elamanların sektör değiştirdiğini dile getiren, turizm sektöründen kalifiye elamanın kaçtığıan dikkat çeken Yahyaoğlu şöyle devam etti:
''3-5 ay çalışıp 7-9 ay işsiz kalmak kimsenin dayanabileceği bir şey değil. Herkes motokuryelik bile yapsa otelde alacağı paradan daha fazla alır duruma geldi. Bir markette tezgahtarlık, kasiyerlik bile yapsa 5 yıldızlı otelden alacağından daha eksik para almıyor. Mesleğine, yabancı diline, kendine güvenen birçok personel şuan yurt dışında çalışıyor. Turizm otelcilik okullarından mezun olanlar da sektörden kaçıyor. Turizm meslek liselerinden, yüksekokullarından, 4 yıllık fakülteden mezun olan çocuklar turizmde 1-2 yıl çalışmadan başka sektöre atlıyor. Verilen eğitime de maliyetlere de zamana da yazık oluyor. Turizmde çalışmayacaksa bu çocukların turizm eğitimi almalarının hiçbir faydası yok. Zaman, aile bütçelerinden harcanan ve eğitim amaçlı devlet bütçesinden harcanan paraların hepsi boşa gidiyor. Çünkü, turizm insanca çalışılabilir, insanca yaşanacak ücret kazanılabilir bir sektör olmaktan çıktı.''
Otellerin para kazanmadığı için işçiye para ödemediği tezine katılmayan ve 5 yıl önce 2 oteli olanların bugün 18 oteli olduğunu ve bu kişilerin kazanmadıklarını söyleyemeceklerini belirten Yahyaoğlu, şöyle devam etti:
''Bu kişiler işçisiyle, esnafla, halkıyla paylaşmıyor. Turizm gelirleri otel, acenta ve alışveriş üçgenine hapsedilmiş durumda ve turizm gelirleri bu üçgenin içinde kaybolup gidiyor. Halka, işçiye, esnafa bir faydası yok. Böyle bir turizm kabul edilemez. Asgari ücrete işçiyi 5 ay çalıştırıp kapının önüne koyacaksın, ne senelik izni ne kıdem tazminatı kalacak, diyeceksin ki 5 yıldızlı mermerden saraylar yaptım. Mermerden sarayların bize bir faydası yok. O 5 yıldızlı mermerden saraylara bi personel kapısından bi de müşteri kapısından girsinler. Aynı binaya girdiklerine şaşırırlar. İnsanına, personeline değer vermeyen sektör kalifiye personel bulamıyor. Bizde diyoruz ki, turizmi bilen, insana değer veren kalifiye patron bulamıyoruz. Turizm, insanın insana hizmet ettiği bir sektör.''
Turizm sektöründe öncelikli müşterinin personel olduğunu ve personelin mutlu olduğu yerde müşterinin mutlu olacağını dikkat çekeren, patronlar bunun farkında olmadığına vurgu yapan Yahyaoğlu, patronların işçileri köle, amele çalıştırır gibi çalıştırdıklarının farkında olmadığını belirterek turizmde işçiye değer verildiğinde gelirin artacağını, gelir arttığında işçiye verilebilecek ücretin de daha fazla yükseleceğini kaydetti.