İlerici Gençler Derneği’nin kuruluşunun 47. yılında Bodrumlu İGD’liler ve dostları bir araya geldiler. İlerici Gençler Derneği 1976’da kuruldu. 1979’da ise İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından yasal faaliyetlerine son verildi. Faaliyetlerini bu süreçten sonrada sürdüren örgütlenme, özellikle 12 Eylül 1980 sonrasında tamamen illegal çalışma yürüttü. 1980 öncesi ülke gençlik örgütlenmeleri içerisinde adeta kilometre taşı olan yapının halen güçlü izleri bulunuyor. İGD geleneğinin devamcısı olduğunu ifade eden örgütlerin varlığı yanı sıra üye ve aktivistlerinin önemli bir bölümü değişik örgütlenmeler içerisinde faaliyet yürütüyor. Bu geleneğin önemi ve birikimi 12 Eylül sonrası siyasal iktidarlar tarafından da fark edildi. İGD sürecinin dönenleri bu anlamda önemli makamlar işgal ettiler. Sarayın hukuk baş danışmanı ve sözcüsü de bunlardan birisi. Yine Bodrum’da protesto edilen, konuşması esnasında üzerine tuvalet kağıdı atılan söz konusu geleneğin bilinen isimlerinden Haydar Kutlu yüksek maaşlarla AKP kurmaylarına akademide siyaset dersleri verdi. Ancak İGD geleneğinin devamcıları, Bodrum’da da aktif siyasetten vazgeçmediler.
DOĞER: “BUGÜN DE ÖN SAFTA, AK SAÇLI İGD’LİLER VAR.”
Bodrum merkezde, Otantik Restaurant da bir araya gelen 200 kişilik topluluk ilginç bir etkinliğe imza attı. Bağımsızlık, devrim ve sosyalizm mücadelesinde yaşamını yitirenler için, gerçekleştirilen saygı duruşunun ardından buluşmanın mimarı Aydın Doğer açılış konuşmasını yaptı. Bodrumlu İnşaat Mühendisi Doğer konuşmasında; “İGD kuruluşunun hemen akabinde, birkaç yıl içerisinde 40 ilde örgütlendi. 154 şubeye ulaştı. 250.000 gence ulaştı. Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri İsmail Bilen yoldaşın, ‘Kızlarım, oğullarım’ dediği ilerici gençler mücadelenin en ön safında yerlerini aldılar. Bugün de, ülkede ve Bodrum özelinde mücadelenin ön safında ak saçlı İGD’liler var. ABD savaş gemilerini onlar kovalıyor. Rant planlarını onlar iptal ettiriyor. İktidarın kıymetlisi Mehmet Cengiz’in, Cennet Koy’daki yağma operasyonuna onlar dur diyor. Ayrıca onlar bugün gelenekle, geleceği buluşturuyorlar. Onların ellerinde tohum toprakla buluşuyor” dedi.
YELDA SÜRKAN: “BİRLİKTE KAZANACAĞIZ.”
Yine Bodrum’daki sol hareketin 1980 öncesi ve sonrası süreçlerinin önemli isimlerinden Osman Celil Çetok da yaptığı konuşmada örgütlenmenin hayati olduğuna değinerek; “Bugün ilkeli hareket etmenin meyvelerini topluyorsak, geçmişin tükenmediği çok açıktır. O nedenle ne geçmiş tükendi, ne yarınlar diyoruz” görüşlerine yer verdi. 12 Eylül 1980 öncesi İGD örgütlenmesinde kritik görevler almış olan Kurtuluş Binici de yaptığı konuşmada birlikte mücadele ettiği, ‘47. Yıl Buluşması’ yemeğine katılan arkadaşlarını tanıttı. Son olarak yakın zamanda Muğla’da TKP ve TİP İl Başkanlığı görevleri de yapan 12 Eylül 1980 sonrası 5 yıl İGD davasından cezaevinde kalan İskender Doğer kısaca o dönemki mücadele arkadaşlarından söz etti. Doğer konuşmasında 1980 öncesi farklı yapılardaki insanların bu gecede iradelerini ve yüreklerini birleştirmesinin önemine değindi. Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencisi Yelda Sürkan da; “Burada tanık olduğumuz yoldaşlık çok önemli. Bizler bayrağı devralmayacağız. Zaten bu onurlu insanlık mirasını bugünlere taşıyanların da bayrağı bırakmak gibi bir niyetleri asla olmadı. Birlikte taşıyacağız, birlikte mücadele edeceğiz, birlikte kazanacağız” dedi.
“BU DAHA BAŞLANGIÇ” OLDU.
İGD dışından sol yapılardan katılımın da hayli yüksek olduğu yemekli gecede şiirler okundu, marşlar-türküler söylendi. İşletmenin dışından yurttaşların da hayli ilgisini çeken ve beğeniyle karşılanan etkinliğin geleneksel hale getirilmesi düşünülüyor. 28 Ocak 15 TKP kurucusunun Karadeniz’de katledilmesinin 102. Yıldönümü. Gecenin katılımcıları o gün saat 19.00de Bodrum Belediye Meydanı’nda bir araya gelerek denize 15 karanfil atma ve Onbeşleri anma etkinliği düzenleme kararı aldılar. Yine 2-3 aylık dönem içerisinde Bodrum’da 12 Eylül 1980 öncesi süreçte değişik sol örgütlerde yer almış ve halen ilçemizde yaşayanların ortak buluşmasını gerçekleştirme hedefi de gecenin gündem konularından birisi oldu. Otantik Restaurant lezzetleri ve kusursuz servisi de ayrı bir beğeni konusu oldu. İşletmeci İnan Özcan: “Elbette ki; bir işletmenin ayakta durabilmesi için, kazanması gerekiyor. Ama ideal olanı keyif alarak kazanmaktır. Bugün ben ve emekçi ekip arkadaşlarım bu ideal olanı zirvede yaşadık. Ayrıca görüldüğü gibi bu gece hiç kimse misafir ya da müşteri değildi. Herkes işletmeciydi, her katılımcıysa ev sahibi idi. Organize edenlerin emeklerine, yüreklerine sağlık” dedi.