• Nevavprestij
GÜNCELDüzenleme Tarihi : 13 Aralık 2020 18:36Haber Girişi : 13 Aralık 2020 18:39

Yunan vahşetini!Dövüp denize attılar!

Yunan vahşetini!Dövüp denize attılar!
11 düzensiz göçmen, Yunanistan Sahil Güvenlik unsurları tarafından kadın ve çocuklardan ayrılan erkek göçmen grubunun ağır şekilde darp edildikleri, vücutlarında yara izleri olduğu görüldü.

Muğla'nın Bodrum ilçesi Yalıkavak açıklarında Yunanistan Sahil Güvenlik unsurları tarafından Türk karasularına 2 can Salı içinde itilen ve Türk Sahil Güvenlik ekipleri tarafından kurtarılan 11 düzensiz göçmen Yunan adasında yaşadıkları vahşeti anlattı.


Yalıkavak açıklarında Türk Sahil Güvenlik unsurları tarafından kurtarılan 11 düzensiz göçmen, Yunanistan Sahil Güvenlik unsurları tarafından kadın ve çocuklardan ayrılan erkek göçmen grubunun ağır şekilde darp edildikleri, vücutlarında yara izleri olduğu görüldü. Kalimnos adasında paralarına, cep telefonlarına, altınlarına ve diğer değerli eşyalarına el konulduğunu açıklayan düzensiz göçmenler, Kalimnos adasında telefonlarını geri vermelerini, Türk Sahil Güvenlik ekiplerini arayarak yardım isteme çağrılarının da geri çevrildiğini açıkladılar.


İHA'nın haberine göre, Yunan Sahil Güvenlik unsurları tarafından ağza alınmayacak küfürler ile karşılaştıklarını açıklayan düzensiz göçmenler, “4 Aralık Cuma günü biz Bodrum'dan Yunan adasına geçmeye çalıştık. Botumuzda bir sıkıntı vardı. 12 saat sürdü Yunan adasına geçmemiz. Kalimnos adasına Cumartesi günü saat 11,00 sıralarında vardık. Eşyalarımızı alarak dağa tırmandık. Dağda nereye gideceğimizi bilmediğimiz için biraz dağda kaldık. Birilerini aramaya çalıştık nerede kalacağımızı bilmediğimiz için. Yunanlılardan birileri gördü bizi ve aşağı indirdi. Biz aşağı indikten sonra Yunan Sahil Güvenliği geldi. Çünkü silahları vardı. Bizi bir yere oturttular ve bütün eşyalarımızı aldılar, çantalarımızı telefonlarımızı aldılar. Paralarımızı aldılar, altınlarımızı aldılar. Bizi kampa götüreceklerini söylediler. Bizi ikiye ayırdılar. Erkekler bir tarafa, kadınlar bir tarafa, hamileleri bir tarafa ayırdılar. Biz en azından telefonlarımızı verin Türk Sahil Güvenliği aramak istedik. Telefonlarımızı da vermediler. Hatta biz can yeleklerimiz vardı onları bile vermediler. Bizi botlara koydular ve suya iteklediler. Bağırdık ağladık ama hiçbir şekilde yardımcı olmadılar. Bize küfür ettiler, hayvan dediler. Bizim ülkemizde hiçbir işiniz yok diye. Kocalarımız kadınları nasıl yalnız bırakırsınız, içlerinde hamile var deyince onlara silah doğrulttular ve cop ile onlara dövmeye başladılar” dedi.