İzmir Gemi Söküm Koordinasyonu, İzmir Aliağa’ya sökülmek üzere getirilen İtalyan donanmasına ait 4 gemi ve 3 denizaltına tepki gösterdi.
İzmir Aliağa Nemrut Körfezi’nde yaklaşık 380 bin metrekare arazi üzerinde 22 adet gemi söküm tesisi yer alıyor. Çevre örgütleri ve uzmanlar ise gemi sökümünün yarattığı çevre kirliliği ve işçi sağlığına yönelik oluşturduğu risklerin bölge için ciddi bir sorun olmaya devam ettiğini vurguluyor. Uyarılar ise dikkate alınmıyor.
Şimdi de İtalyan donanmasına ait 4 gemi ve 3 denizaltı söküm işlemleri için Aliağa’ya demirlendi. Bu gemilerin ise tehlikeli madde envanter raporları (IHM) ise kamuoyuyla paylaşılmadı. Yaşanan gelişmeler sonrası İzmir Gemi Söküm Koordinasyonu basın açıklaması düzenlendi. İzmir Mimarlık Merkezi’nde gerçekleşen açıklamaya; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Karabağlar Belediye Başkanı Helil İnay Kınay ve yaşam savunucuları destek verdi.
Basın açıklamasını okuyan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir, "Aliağa’da söküm için gelen gemilerin isimleri değişse de gemilerin ülkeye giriş ve söküm süreçlerindeki usulsüzlükler, izin ve raporlardaki eksiklikler, uygunsuz çalışma şartları, yetersiz denetim ve alınmayan çevresel önlemler ile birlikte sorun büyümeye devam ediyor. Bugün yine söküm için Aliağa’ya gelen İtalyan donanmasına ait hurdaya çıkarılan ‘Carlo Fecia di Casatto’, ‘Guglielmo Marconi’, ‘Leonardo da Vinci’ isimli denizaltılar; ‘Bersagliere’, ‘Artigliere’ isimli devriye gemileri ve ‘Maestrale’, ‘Scirocco’ isimli fırkateynler ile ilgili benzer iddialarla karşı karşıyayız. Gemilerin yapım yılı, teknolojisi ve kullanım alanları göz önünde bulundurulduğunda asbest ve radyoaktivite dahil olmak üzere önemli miktarda tehlikeli ve zararlı atık içerme ihtimali bulunuyor. Biz bu süreci, bu gemiyi, bu iddiaları ilk kez yaşamıyoruz. Daha önce de Otopan, Kuıto, Ethan, Sao Paulo ve nicelerinde olduğu gibi yine bir atık gemi ve ülkemizin atık çöplüğü olduğu gerçeği ile mücadele ediyoruz" dedi.
Akdemir şunları dile getirdi: "İzmir’de meslek odaları, sivil toplum örgütleri, yaşam savunucuları; gemi söküm tesislerinde gerçekleştirilen usulsüz işlemler, çevre ve halk sağlığını tehdit eden, sektör emekçilerinin yaşamına mal olan usulsüz işlemler ve uygulamalara karşı, ülkemizin ve Aliağa’nın atık çöplüğü haline gelmemesi mücadelesine vazgeçmeden devam ediyoruz. Aliağa bölgesindeki gemi söküm çalışmaları başta olmak üzere, kentte insan ve çevre sağlığını tehdit eden tüm çalışmaların bilime, hukuka, kamu ve çevre sağlığına uygun hale getirilmesi nihai hedefi ile kararlılığımızı bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz."
"GEMİLERDE ASBEST OLMA OLASILIĞI YÜKSEK GÖRÜNÜYOR"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ise "Bugün bir kez Aliağa’daki gemi sökümü ve bunun yarattığı çevresel etkiler ile bir araya gelmek zorunda kaldık. Yakın zamanda maalesef öğrendik ki Aliağa’daki tesise İtalyan Donanması’ndan 7 gemi getirilmiş. Bunlar ile ilgili tehlikeli madde envanter raporlarının olup olmadığı bilinmiyor. Bizlerde tedirginlik yaratıyor. Bu gemilerde asbest olma olasılığı yüksek görünüyor. Greenpeace İtalya tesisin Avrupa Komisyonu’nun denetim raporun güvenli bir tesis olduğu doğrulanamıyor diyor. Bu gemilerin de söküm için başka bir yere gönderilememiş olması maalesef Aliağa’nın kurban seçilmiş olma ihtimali yüksek görünüyor. Dünyada pek çok örneği olduğu gibi kuru havuz sistemi en iyi uygulama yöntemi olarak değerlendiriliyor. Her yeni sökümde yeni bir probleme yol açan bu denetimsiz alanı bir an önce denetlenebilir bakanlığı ve kurumları göreve davet ediyorum. Bu konuda başvurularımızı devam edecek" diye konuştu.
Tugay, "Gemi söküm yönetmeliği olsa bu gemilere izin verilmezdi. Bir yönetmeliğe ihtiyaç var ve kuru havuz tekniği ile sökümlerin yapılması gerekiyor" dedi ve ekledi:
"Buradaki serbest kendi halinde kendi halinde gemi sökümünün insanların sağlığını tehdit edecek şekilde devam etmesine izin verilemez. Büyükşehir Belediyesi çevrede oluşan olumsuz etkiler ile ilgili de görevlidir. İzmir Büyükşehir Belediyesi ilgili kanun ve yönetmeliklerle görev yapan kurumdur. Ancak çevrede oluşan insan sağlığını etkileyen konular hakkında denetim yapmakla yetkilidir. Bu yetkisini mutlaka kullanacaktır. Bu yetkisini mutlaka kullanacak. Kapsamlı incelemeler yapacak. Bu çerçevede hazırlanan raporları kamuoyunu duyuracak. İlgili bakanlıklara başvurularda bulunacaktır. Sürecin hızlı işleyeceğini ifade etmek isterim. Olmadığı takdirde daha farklı tepkiler oluşacaktır."
Eski Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı ve Karabağlar Belediye Başkanı Helil İnay Kınay da şunları dile getirdi: "Yıllarca kentimizde çevre ve halka sağlığı ile değerlendirmelerimizi paylaştık. Kent dayanışmasını ortaya koyduk. Bugün geldiğimiz noktada sadece Aliağa değil ülkemizin tamamını etkileyen konularla ilgili sorular yıllardır aynı devam eden sorular. Kamunun soruları cevaplandırarak soru işaretlerini kaldırması gerekli. İşlemlerin çevre ve halka sağlığına uygun şekilde gerçekleştirilmesi gereklidir."